Dağ yürüyüşü, diğer adıyla trekking veya Türkçe ismiyle doğa yürüyüşleri, doğayla iç içe mesafeleri yürüyerek aşacağınız, kişisel herhangi bir beceri gerektirmeyen bir spor türüdür. Genellikle dağcılıkla ve tırmanışla karıştırılan trekking veya doğa yürüyüşü, kendini dinamik hisseden, sağlık sorunu olmayan her yaş grubundan insanın katılabileceği bir etkinliktir.

Türkiye'de doğa yürüyüşleri, batıda yaşayan turistlere yönelik organizasyonlarla başlamıştır. Seyahat acenteleri her yıl binlerce turisti Kaçkarlar'da, Toroslar'da, Kapadokya'da gezdirmektedir. Bu etkinliklere, en son yıllara kadar yalnızca dağcılık kulüpleri mensupları katılıyordu. Ancak klasik tatil türlerinden sıkılan her kesimden Türk ve yabancı gezgin, hafta sonu monoton şehir hayatının ağırlığından ve yarışın yarattığı stresten kaçmak için farklı organizasyonlarla nefesi doğa yürüyüşlerinde almaktadır. Doğayla iç içe spor yapmanın keyfini yaşayan şehir insanı, doğa yürüyüşlerini gittikçe daha fazla tercih etmektedir.

Her işin eksik bir tarafı olduğu gibi, hayatımıza yeni giren bu spor dalının da uygulama bölümünde giderilmesi gereken eksikler bulunmaktadır. Bu tür faaliyetler, geçim kaynağı haline dönüştürüldüğünde, yetkisiz ve bilinçsiz kişilerin elinde kaldığında, yasal dayanaklardan uzak organizasyonlar ile riskli bir hale gelebilmektedir. Ülkemizde trekking etkinlikleri, genellikle dağcılık spor kulüpleri aracılığıyla veya dernekler vasıtasıyla organize edilirken, turizm seyahat acenteleri aracılığıyla da düzenlenmektedir.

Kent hayatının hızlı koşuşturması, insan kalabalıkları, trafik karmaşası, kirli gökyüzü, hayat pahalılığı, işsizlik gibi günlük yaşamı çekilmez kılan sıkıntılar, şehir insanının stresin pençesinden kurtulmasını zorlaştırmaktadır. Kış mevsiminin gelişiyle beraber bu sıkıntılar katlanarak artarken, şehrin kapalı mekanlarında sıkışıp kalmaktan kurtulmak isteyenler için doğa yürüyüşleri bulunmaz bir fırsattır. Dağlarımızın harika güzellikleri, bitki ve çiçek örtüsü, buzul gölleri, nehirleri, çıkılası zirveleri ve tüm yaban hayatı doğa yürüyüşlerinin unutulmaz parçalarını oluşturur. Öyle anlar vardır ki, doğa yürüyüşleri sırasında bir gün içerisinde dört mevsimi yaşayarak, doğayı daha iyi tanıma olasılığı mümkündür.

Yaşadığınız şehrin el değmemiş bölgelerini gezip, küçük dağ köylerini, saklı cennetlerini keşfederek, dağlarını, yaylalarını ve eski medeniyetlerden kalma harabelerini ziyaret etme ve görme imkânı bulabilirsiniz. Dağlarda ve yürüyüş rotaları üzerindeki yeşilin her tonu, binlerce tür çiçek, dünyanın en nadide kelebekleri, sevimli dağ keçileri ve misafirperver yayla halkı sizi bazen şaşkın, bazen de sevgiyle ve ikramlarla karşılar.

Bir doğa yürüyüşünü cazip ve tekrarlanabilir bir faaliyet haline getiren en önemli öğe rehberliktir. Doğa yürüyüşü grupları, her zaman dağ ve doğa rehberleri aracılığıyla yönlendirilir. İyi bir rehberin, teknik bilgi ve yeteneklerine ek olarak, sosyal ilişkiler ve bağlantı kurma becerilerinin de kuvvetli olması gerekmektedir. Eğer güvendiğiniz ve inandığınız bir rehberin arkasında doğa yürüyüşü faaliyetinde bulunuyorsanız, endişelerden uzak ve doğayla daha çok iç içe olma imkânı bulursunuz.

Onca yolu yürüdükten sonra, dönüş yolunda etrafınızdaki insanların gözlerinin içinin güldüğünü, yanaklarının renklendiğini görebiliyorsanız, dünyanın en pahalı olmayan sportif faaliyeti olan doğa yürüyüşlerinin ne kadar severek yapıldığını da anlamış olursunuz.